Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | hoş karşılamak | look with favour on v. |
General | hoş karşılamak | welcome v. |
General | hoş karşılamak | take kindly to v. |
General | hoş karşılamak | connive v. |
General | hoş karşılamak | approve v. |
General | hoş karşılamak | appreciate v. |
Speaking | ||
Speaking | hoş karşılamak | be cool with it v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | bir şeyin yok edilmesini hoş karşılamak | regard something as good riddance v. |
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeyi) iyi/hoş karşılamak | go for (something) v. |
Idioms | ||
Idioms | (birini/bir şeyi) hoş/iyi karşılamak | think greatly of (someone or something) v. |